Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre, yaklaşık 2 milyar yetişkin obezite ile yaşamını sürdürürken, ülkemizde ise obez bireylerin oranı %22’lere ulaşmış durumda bulunuyor. Birçok önemli hastalığa neden olan obezite, her yıl 4 milyondan fazla bireyin hayatını kaybetmesine yol açıyor.

Obezite nedir?

Obezite, normalden çok fazla kilo alımına sebep olan, vücutta sağlığı tehdit edecek düzeyde yağ birikmesidir ve günümüzde çok yaygın bir halk sağlığı problemidir. Obezite, metabolik sendrom, yüksek tansiyon, tip 2 diyabet, kardiyovasküler hastalıklar, artrit ve bazı kanser türleri de dahil olmak üzere bir dizi sağlık sorununa neden olabilir. Aynı zamanda sigara kullanımından sonra ikinci en ‘önlenebilir’ ölüm nedenidir.



Obezite risk faktörleri nelerdir?

Günlük aktivitelerle yakılan kalorinin alınan kaloriden az olduğu durumda kilo alımı başlar. Bu süreç uzadığında ise obezite tehlikesi başlar. Ayrıca:

  • Besleyiciliği zayıf, yağ ve kalori açısından zengin fastfood türü gıdaların tüketilmesi
  • Hareketsiz yaşamın benimsenmesi
  • Az uyku (uykusuzluğun vücutta neden olduğu bazı hormonal değişiklikler sonucu kişi kendini aç hissedebilir ve bazı yüksek kalorili yiyeceklere ihtiyaç duyabilir)
  • Genetik faktörler (genetik yapı, vücudun gıdaları enerjiye nasıl çevirdiğini ve yağın nasıl depolandığını etkileyebilir.
  • Yaşlılık (yaşlandıkça kas kütlesi azalır ve metabolizma yavaşladığından kilo alımı kolaylaşır)
  • Hamilelik
  • Polikistik over sendromu, Cushing sendromu, hipotiroidi, osteoartrit gibi bazı hastalıklar da obeziteye neden olabilir


Obezite derecesi nasıl belirlenir?

Obezitenin sınıflandırılmasında en yaygın kullanılan ölçüt vücut kitle indeksidir. Vücut kitle indeksi, kilogram olarak ağırlığın, metre cinsinden boy uzunluğunun karesine bölünmesiyle elde edilir. Tıbbi sınıflamada vücut kitle indeksi 18.5 – 25 kg/m² arasında olanlar normal kilolu, 25 – 30 kg/m² arasında olanlar kilolu, 30 – 40 kg/m² arasında olanlar obez, 40 kg/m²’nin üzerinde olanlar ise morbid obez olarak adlandırılır.

Obezite hangi sağlık sorunlarına yol açar?

 

Obezite cerrahisi tipleri

Morbid obezitenin cerrahi tedavisinde yapılan ameliyatları (bariatrik ameliyatlar) başlıca iki çeşide ayrılır:

  • Kısıtlayıcı ameliyatlar
  • Hem kısıtlayıcı hem de besin maddelerinin emilimini engelleyen ameliyatlar.


Kısıtlayıcı ameliyatlar, tüketilen besin miktarını azaltmayı hedeflerken, emilimi engelleyen ameliyatlar ile tüketilen besin maddelerinin emilmesi azaltılarak kilo kaybı amaçlanır. Bu ameliyatların tamamı laparoskopik (kapalı) yöntemle yapılır.

Tüp mide ameliyatı

Günümüzde en sık kullanılan kısıtlayıcı ameliyat, tüp mide ameliyatı olarak bilinen sleeve gastrektomi ameliyatıdır. Bu ameliyatta amaç midenin fundus ve korpus adı veirlen geniş kesiminin çıkarılarak tüm midenin ince bir tüp haline getirilmesidir. Böylece hasta ameliyat öncesine göre çok daha az besin maddesi tüketebilecek hale gelir. En önemli avantajlarından birisi, midenin çıkartılan kısmından salgılanan açlık hormonu düzeylerinin azalmasıdır. Açlık hormonunun azalması ile hasta ameliyat sonrasında çok daha erken doygunluk hissetmeye başlar. Bu da tüp mide ameliyatından sonra besin alımının azalmasına katkıda bulunan önemli bir faktördür. Laparoskopik tüp mide ameliyatının önemli bir diğer avantajı anatomik olarak mide – on iki parmak bağırsağı – ince bağırsak devamlılığını bozmamasıdır. Üstelik aşırı obez hastalarda daha sonra gerekirse emilim engelleyici ameliyatların eklenmesine izin verir.

Emilim engelleyici ameliyatlar

En yaygın kullanılan emilim engelleyici ameliyat gastrik bypass (roux-en-Y bypass ve mini gastrik bypass) ameliyatıdır. Bunun dışında duodenal switch ameliyatı da yapılır. Emilimi engelleyen ameliyatların temel mantığı hem besin tüketimini kısıtlamak hem de tüketilen besin maddelerinin emilimini engellemek için ince bağırsağın içinden yiyecek geçen ve emilim yapılan miktarını azaltmaktır. Bu ameliyatların çeşitli farklı uygulamaları olabilir. Tüm emilimi engelleyici ameliyatlar mide – on iki parmak bağırsağı – ince bağırsak devamlılığını bozarak anatomiyi değiştirir ve teknik olarak kompleks ameliyatlardır. Emilim bozucu ameliyatlardan sonra genellikle hastanın uzun süreli vitamin ve eser element desteği kullanması gerekir

Mide balonu yöntemi ve ameliyatı

Obezite tedavisinde ameliyatsız olarak endoskopi ile yemek borusundan geçirilerek mideye yerleştirilen mide balonu yöntemi de bulunur. Ancak bu yöntem ile kilo kaybı cerrahi yöntemlere göre daha az olur ve balon çıkarıldığında hastalar genellikle eski kilolarına geri döner.

Obezite ameliyatı kimlere yapılır?

Morbid obezite ameliyatlarından hangi hastaların yarar göreceği, bu ameliyatların kimlere yapılması ve yapılmaması gerektiği bilimsel olarak nettir.

  • Vücut kitle indeksi 40 kg/m2’nin üzerinde olan hastalar en uygun hasta grubunu oluşturur.
  • Vücut kitle indeksi 35-40 kg/m2 arasında olan ve obezitenin yol açtığı diyabet, hipertansiyon, uyku apnesi gibi ek hastalıklara sahip olanlar da obezite cerrahisinden önemli ölçüde fayda görür.


Morbid obezite ameliyatlarının yapılması için hastaların daha önce diyet yapmayı denemiş olması da önemlidir. Ayrıca ameliyat adayı olan hastanın ruhsal açıdan iyi durumda olması, ameliyattan sonra kurallara uyabilecek sosyal ve ruhsal iyilik hali ve bu ameliyat için motive olmuş olması da istenilen özelliklerdir.

Obezite cerrahisinin riskleri nelerdir?

Obezite cerrahisi günümüzde tecrübeli merkezlerde güvenle yapılmaktadır ve ameliyat sonu komplikasyonlar kabul edilebilir düzeydedir. Anaostomoz kaçağı, kanama ve vücudun herhangi bir yerine bacaktan pıhtı atması gibi nadir komplikasyonlar ameliyat sonu görülebilir.

Hastanın obezite ameliyatına ihtiyaç duyup duymadığı ve hangi ameliyatın en uygun seçenek olduğu bu ameliyatlarda uzmanlaşmış Genel Cerrahi Uzmanı ile Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı tarafından ayrıntılı bir şekilde incelenerek karar verilmelidir.

Prof. Dr. Köksal Bilgen
Bayındır İçerenköy Hastanesi Genel Cerrahi Bölüm Başkanı

06.09.2022




loading
x

Randevu Al

* listenenler dışındaki tarih ve saate randevu almak istiyorsanız lütfen 0850 911 0 911 numaralı çağrı merkezimiz ile iletişime geçebilirsiniz

Verdiğim kişisel veri ve iletişim bilgilerimin, Bayek Tedavi Sağlık Hizmetleri ve İşletmeciliği A.Ş., Penta Sağlık Hizmetleri A.Ş., Bayek Ağız ve Diş Sağlığı Hizmetleri ve İşletmeciliği A.Ş. (hepsi birlikte Bayındır Sağlık Grubu olarak anılacaktır) tarafından, 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında Aydınlatma Metninde belirtilen amaç ve bağlı amaçlar dahilinde işlenmesine ve aktarılmasına muvafakatettiğimi beyan, kabul ve taahhüt ederim.

Bayek Tedavi Sağlık Hizmetleri ve İşletmeciliği A.Ş., Penta Sağlık Hizmetleri A.Ş., Bayek Ağız ve Diş Sağlığı Hizmetleri ve İşletmeciliği A.Ş. (hepsi birlikte Bayındır Sağlık Grubu olarak anılacaktır) tarafından her türlü bilgilendirme, etkinlik, duyuru, anket, tanıtım, açılış, davet vb. hatırlatmaları ile diğer sair iletişim çalışmaları kapsamında tarafıma ticari elektronik ileti (arama, SMS, e-posta vb.) gönderilmesini kabul ediyorum.

Lütfen Üstteki Kutucuğu işaretleyiniz!

Hastanemizde kaydınız var ise direkt randevu alabilmek için tıklayınız