Herpes zoster, genel adıyla zona, toplum sağlığı açısından önemli bir deri hastalığı olup, vücudun tek tarafında deride su toplamış ağrılı kabartılarla seyreden bir hastalıktır. Halk arasında kuşak hastalığı veya gece yanığı olarak da bilinir.

Zona hastalığı neden olur?

Zona hastalığı, çocuklukta geçirilen suçiçeği hastalığına neden olan Varicella-zoster virüsünden kaynaklanır. Zona hem deriyi hem de sinirleri tutan viral bir enfeksiyondur. Genellikle çocuk yaşlarında geçirilen suçiçeği sonrasında bu virüs, vücuttan atılmayarak hiçbir belirti vermeksizin sinirlerin içerisinde yıllarca sessiz kalabilir ve suçiçeği geçirmiş hemen her birey zona hastalığına yakalanabilir. Bağışıklık sisteminin zayıflaması sonucu virüs yerleştiği hücrelerden ayrılıp sinirler boyunca ilerleyerek sinir iltihabına ve deride ağrılı döküntülere yani zona hastalığına neden olur.

Zona, bağışıklık sistemi zayıflamış ileri yaştaki bireylerde daha yaygın olmak üzere her yaşta görülebilir. Zona olan hastaların %70’i 50 yaşın üzerindedir. Zona hastalığının şiddet ve süresi hastanın bağışıklık durumuna ve yaşına göre değişiklik gösterir. Çocuklarda da nadir olarak ortaya çıkabilir ancak genellikle ağrı daha az görülür.

Zona hastalığının oluşmasında en önemli faktör yaşlanmadır. HIV enfeksiyonu ve kanser gibi bireyin bağışıklık sistemini zayıflatan hastalıklar zona riskini artırabilir. Yine kanser tedavisi sürecinde uygulanan radyoterapi veya kemoterapi bireyin hastalıklara karşı direncini azaltabilir ve zona gelişimini tetikleyebilir. Özellikle organ naklinden sonra nakledilen organların reddini önlemek üzere kullanılan bağışıklık sistemini baskılayan ilaçlar zona riskini artırabilir. Ayrıca ağır psikolojik travma, üzüntü, aşırı yorgunluk, yoğun ve kronik stres altında yaşam, düzensiz ve yanlış beslenme, sigara ve alkol gibi alışkanlıklar, düzensiz ve yetersiz uyku zona hastalığını tetikleyen diğer nedenler arasında yer almaktadır. İlerleyen yaş, diyabet, romatizma gibi kronik hastalıklar ya da enfeksiyonlar nedeniyle zayıflayan bağışıklık sistemi, hastalığın uyanmasına neden olur.

Zona hastalığı bulaşıcı mıdır?

Zona başka bir zonalı kişiden veya suçiçeği geçirmekte olan birisinden bulaşmaz. Çünkü zona vücut içine yerleşmiş virüsun yeniden aktifleşmesi sonrası ortaya çıkar. Zonaya neden olan suçiçeği virüsü henüz bağışıklığı gelişmemiş bir kişiye bulaşıp suçiçeğine neden olabilir. Bu nedenle zona enfeksiyonu geçirmekte olan hastaların hiç suçiçeği geçirmemiş veya suçiçeği aşısı olmamış bireylerle özellikle bağışıklık sistemi zayıflamış olanlar, hamileler ve yeni doğanlarla fiziksel temastan kaçınmaları önemlidir. Bulaşma zona döküntüsünün açık yaralarıyla direkt temas yoluyla gerçekleşir ve kabarcıklar kabuklanana kadar bulaşıcılık devam eder.

Zona hastalığı belirtileri

Zona oluşumunun ilk belirtisi tipik olarak karıncalanma ya da vücudun belirli bir yerinde yanma hissidir. Bazen derinin belli bir bölgesinde batma, uyuşma, hafif dokunmaya karşı aşırı hassasiyet ve kaşıntı gibi bazen tanımlanamayan tuhaf bir rahatsızlık hissi de olabilir. Ardından şiddetli ağrı gelişebilir ve genellikle zona hastalığının en önemli belirtisidir. Bazı hastalar ağrıyı sanki bıçak saplanıyormuş gibi, sivri bir cisimle oyuluyormuş ya da kaynar su dökülmüş gibi farklı şekillerde tarif edebilirler. Daha nadir olarak bazı kişilerde yorgunluk, halsizlik, ışığa karşı hassasiyet, baş ağrısı ve hafif ateş gibi belirtilerde eşlik edebilir. Zonanın döküntü öncesi ağrı dönemi, vücutta hissedildiği konuma bağlı olarak şiddetli ağrı yapan diğer hastalıklarla (örneğin göğüs bölgesindeki zona, kalp krizi ile bel bölgesinde böbrek taşı ile) karıştırılabilir. Genellikle birkaç gün içerisinde döküntüler belirmeye başladığında bu ağrıların aslında zona nedenli olduğu anlaşılır.

Ağrı döneminden birkaç gün sonra aynı bölgede kaşıntı ile kolay patlayan küçük kümeler halinde içi su dolu kırmızı kabarcıklar gelişir. Genellikle döküntüye yakın lenf bezlerinde ağrılı şişme olabilir. Bu döküntü çok tipik olarak vücudun bir yarısında olur, karşı tarafa geçmez. Zona herhangi bir vücut bölgesinde olabilirse de en çok belde ve göğüs kafesinde ortaya çıkar. Zonanın yerleşim yeri çok önem taşır. Gözü içine alacak şekilde yüz, göz, saçlı deri ve kulak gibi çok önemli tutulum yerleri de olabilir. Buna “oftalmik zona” denir ve bu en şiddetli zona tiplerindendir.

Bazen zona tipik deri belirtisi olmadan sadece değişik derecelerde ağrı, yanma ve karıncalanma gibi belirtilerle seyredebilir. Bu durum tanıda gecikmeye neden olur ve başka sebeplerle oluşan ağrılarla karıştırılabilir. Hiçbir deri belirtisi olmadığı için hekimin tecrübesi çok önemlidir. Özellikle tek taraflı ağrılı durumlarda zona hastalığı akla gelmelidir. Çoğu birey sadece bir kez zona olur. Özellikle bağışıklık sisteminin iyice zayıfladığı kişilerde virüs vücudu terk etmediği için zona nüksleri görülebilir.

Zona nasıl anlaşılır?

Zona hastalığının tanısı dermatolojik muayene ile konulmaktadır. Derideki döküntülere eşlik eden ağrı nedeniyle genellikle tanı koyulması kolaydır. Muayene ile tanı konulamayan çok nadir vakalarda ise laboratuvar testi uygulanır. Tzank testi denilen bu yöntemde, su dolu kabarcıklardan bir kazıntı örneği alınıp, özel boyama yöntemlerinden sonra mikroskop altında incelenmesi tanıyı destekler.

Zona hastalığı tedavisi

Zona hastalığında erken tanı ve tedavi büyük önem taşımaktadır. Zona şüphesi taşıyan bireylerin, erken tedavi avantajlarından faydalanmak için bir an önce dermatoloji bölümüne başvurması gereklidir. Benzer şekilde 50 yaş üstü, kanser, ilaçlar veya diyabet gibi çeşitli kronik hastalıklar nedeniyle kendisinin ya da yakınlarının bağışıklık sistemi zayıflamış bireyler komplikasyon riskinin artması nedeniyle bir an önce muayene edilmelidir. Döküntülerin ortaya çıkmasından itibaren ilk 72 saat içerisinde mutlaka antiviral tedavi başlanmalıdır. Virüs ilk 3 günde üremesini tamamladığından ilaçların bu süre içinde başlanmış olması ilacın yararını çok artırır. Erken tedavi iyileşmeyi hızlandırmakla kalmayıp komplikasyon geliştirme riskini de azaltabilir. Tedavide ana amaçlardan birisi zonanın iyileşmesinden sonra uzun süreli ağrıların (aylar, bazen yıllar süren) oluşmasını önlemektir. Bu nedenle yaşlı bireylerde en kısa sürede tedaviye başlanmalıdır.

Bazen çok şiddetli hastalık durumunda ya da göz tutulumu gibi riskli bir durum varsa mutlaka hastaneye yatırılarak antiviral tedavi damar yoluyla verilebilir. Ayrıca yangısal sinir değişikliklerini düzeltmek için B vitamin kompleksleri, yara için lokal yara bakım kremleri ve ağrı için de ağrı kesiciler alınmalıdır. İstirahat ve iyi beslenme hastalığın daha çabuk iyileşmesine önemli katkı sağlar. Deriyi tahriş etmeyen ve ağrıyı tetiklemeyecek bol ve dökümlü giysiler giyilmelidir. Yaraların olduğu bölge temiz ve kuru tutulmalıdır. Zona sürecinde soğuk banyo yapmak veya kabarcıklara soğuk kompres uygulamak kaşıntı ve ağrıyı hafifletebilir. Bireyin hastalık sürecinde gerginlikten uzak kalmaya çaba göstermesi ve hayatındaki stresi azaltması önemlidir.

Postherpetik nevralji nedir?

Zona hastalığında kabarcıklar genellikle 2-6 hafta içerisinde iyileşir, fakat sinir ağrıları kalıcı olabilir. İçi su dolu kabarcıklar yavaş yavaş kabuklanır ve dökülürler. Bazen iyileşme yerinde beyazlaşma, koyulaşma ve çukurcuklar şeklinde yara izi kalabilir. Zonanın kabarcık şeklindeki döküntüsü iyileştikten sonra ağrı, aylar veya yıllar boyunca devam edebildiği gibi şiddetli ve güçten düşürücü olabilir. Bu uzun süreli yanıcı, batıcı ağrılara post-herpetik nevralji adı verilir. Kronik yorgunluk, iştahsızlık, kilo kaybı, hareketsizlik, uykusuzluk, anksiyete, konsantrasyon güçlüğü, günlük bakım ve sosyal faaliyetlerde azalma ile kendini gösterir. Post-herpetik nevralji, zonanın tedavi edilmesi güç ve en yaygın komplikasyonudur. Özellikle 50 yaşından büyüklerde, şiddetli kızarıklık ve ağrı ile seyreden yüz veya gövde yerleşimli zonada, diyabet gibi kronik bir hastalık varlığında ve kızarıklıkğı takiben ilk 72 saatte antiviral tedavisi başlanmazsa daha sık görülür.

Hasarlı sinir lifleri tarafından ciltten beyne abartılı ağrı mesajları gönderilmesinden kaynaklanır. Bu ağrı, kişiyi çok rahatsız edip uzun süre devam eder, yaşam kalitesini çok düşürebilir. Yaş ilerledikçe bu ağrıların iyileşme süresi uzamaktadır. Zonada yaşanan bu sinir ağrıları bazen çok şiddetlenerek gece uykudan uyandırıp uyumaya engel olabilir. Böyle durumlarda sinir ağrıları için Nöroloji Bölümünün değerlendirmesi gerekebilir. Yaşı daha genç olup ek hastalığı olmayan hastalarda, ağrılar en fazla bir ay sürüp geçer. Bu hastalarda klasik ağrı kesicilerin dışında ilaca gerek kalmaz.

Gözün içinde veya çevresinde gelişen zona, yani oftalmik zona bireyde kalıcı görme kaybına yol açabilecek ağrılı göz enfeksiyonlarına neden olabilir. Ayrıca göze yakın alanlarda zona çıkması da doktora erkenden başvurmanın önemli gerekçelerinden biridir. Zona gözü tutmuş ise mutlaka bir göz doktorunun muayenesi gerekir. Hızlı ve uygun tedavi almayan hastalarda virüsün etkisi ile bazen körlüğe gidebilecek kalıcı göz hasarı oluşabilir. Sinirlerin zona hastalığından etkilendiği bölgeye bağlı olarak, beyin iltihabı, yani ensefalit, yüz felci ya da işitme veya denge sorunları ortaya çıkabilir. Uygun şekilde tedavi edilmeyen zona kabarcıkları nedeniyle ciltte bakteriyel enfeksiyonlar gelişebilir.

Zona hastalığına ne iyi gelir?

Zona hastalığında bağışıklığı güçlendirmek ve şikayetleri hafifletmek amacıyla beslenmeye dikkat edilmelidir. Selenyum, demir, çinko, C, E ve B grubu vitaminlerinden zengin beslenme veya takviyeler yarar sağlayabilir.

Zona hastalığına iyi gelmeyen yiyecekler

Zona virüsünün çoğalmasını artıran arjinin aminoasidini bolca içeren çikolata ve kuruyemişler (fındık, yerfıstığı vb) gibi besinler geçici olarak sınırlandırılmalıdır. Bol şekerli yiyecekler, rafine edilmiş karbonhidratlar ve doymuş yağlar bağışıklık sistemini yavaşlatarak zona geliştirme olasılığını artırır ve zona hastalığından kurtulmayı zorlaştırır. Ayrıca zona tedavisi sürecinde alkolden kaçınmak gereklidir. Alkol, belirli ilaçların etkinliğini azaltmanın yanı sıra, özellikle yaşlı yetişkinlerde baş dönmesi gibi yan etki gelişmesi riskini artırabilir.

Zonadan korunma yolları nelerdir?

Zona, hayatı tehdit eden bir tıbbi durum olmasa da yaşlı kişilerde çok acı verici bir deneyim olabilir. Bu nedenle özellikle yaşlı kişilerde kullanılan zonadan korunmak için aşılar güçlü koruma sağlar. Aşılı bireylerde zona hastalığının görülme riski azalır. Aşıya rağmen de zona hastalığı ortaya çıkabilir ancak ağrı ve diğer şikayetler daha hafif olur, hastalık daha kısa sürer. Hastalık sonrası kronik ağrı evresine geçiş riski belirgin şekilde azalır.

Mevcut zona tedavilerinin, zonanın ağrılı komplikasyonlarını tam anlamıyla engelleyememesi postherpetik nevraljinin hem ekonomik hem tıbbi açıdan maliyetli, ileri yaşlarda hayat kalitesini düşüren zor bir komplikasyon olması genellikle ilaçlara, ağrı blokajlarına ve hatta spinal blokajlara yanıt vermemesi nedeniyle zona hastalığını önlemek, tedavi etmekten daha önemlidir.

Zona aşısı

Günümüzde canlı ve rekombinant zona aşıları mevcuttur. Daha önce suçiçeği ve zona geçirip geçirmemiş olmasına bakılmaksızın 50 yaş üstü bireylere önerilmektedir. Rekombinant aşı, canlı aşıya göre daha uzun süre bağışıklık sağladığından bağışıklık sistemi zayıflamış hastalarda güvenle kullanılabilir. Zona aşıları sadece bir önleme stratejisi olarak kullanıldığı zona hastalığına yakalanmamayı garanti etmediği unutulmamalıdır. Özellikle kronik hastalığı olanların (kronik böbrek yetmezliği, diyabet, romatizmal hastalıklar vb) ve huzurevinde kalan yaşlı bireylerin zona açısından artmış risk taşımaları nedeniyle aşılanmaları önemlidir.

Doç. Dr. Tuba Oskay
Bayındır Söğütözü Hastanesi Dermatoloji Uzmanı

10.05.2023




loading
x

Randevu Al

* listenenler dışındaki tarih ve saate randevu almak istiyorsanız lütfen 0850 911 0 911 numaralı çağrı merkezimiz ile iletişime geçebilirsiniz

Verdiğim kişisel veri ve iletişim bilgilerimin, Bayek Tedavi Sağlık Hizmetleri ve İşletmeciliği A.Ş., Penta Sağlık Hizmetleri A.Ş., Bayek Ağız ve Diş Sağlığı Hizmetleri ve İşletmeciliği A.Ş. (hepsi birlikte Bayındır Sağlık Grubu olarak anılacaktır) tarafından, 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında Aydınlatma Metninde belirtilen amaç ve bağlı amaçlar dahilinde işlenmesine ve aktarılmasına muvafakatettiğimi beyan, kabul ve taahhüt ederim.

Bayek Tedavi Sağlık Hizmetleri ve İşletmeciliği A.Ş., Penta Sağlık Hizmetleri A.Ş., Bayek Ağız ve Diş Sağlığı Hizmetleri ve İşletmeciliği A.Ş. (hepsi birlikte Bayındır Sağlık Grubu olarak anılacaktır) tarafından her türlü bilgilendirme, etkinlik, duyuru, anket, tanıtım, açılış, davet vb. hatırlatmaları ile diğer sair iletişim çalışmaları kapsamında tarafıma ticari elektronik ileti (arama, SMS, e-posta vb.) gönderilmesini kabul ediyorum.

Lütfen Üstteki Kutucuğu işaretleyiniz!

Hastanemizde kaydınız var ise direkt randevu alabilmek için tıklayınız