Yürüyüşünüz yavaşlıyorsa, yazdığınız yazılar giderek küçülüyorsa, içe dönük ve duygusal yönden çöküntü yaşıyorsanız dikkat! Alzheimer hastalığından sonra en sık görülen ve merkezi sinir sistemini etkileyen bir hastalık olan Parkinson’un başlangıç evresinde olabilirsiniz. Beyinde eksilen dopaminin neden olduğu Parkinson hastalığının tedavisinde öncelik dopamin etkisi yaratacak ilaçlar ya da cerrahi. Tedavi sürecine ek olarak fizik tedavi uygulamaları ile bireysel egzersizler de hastaların günlük yaşam kalitesini yükseltiyor. Özellikle sanal gerçeklik oyunları ya da bireysel sporlar, hastanın tedavi sürecini olumlu etkiliyor.

Parkinson hastalığı nedir?
Parkinson sendromu, hareketlerin azalması, güçleşmesi, yavaşlaması ve eşlik eden kas tonusundaki artış ile kademeli olarak ilerleyen bir merkez sinir sistemi hastalığıdır. Nörodejeneratif hastalıklar arasında Alzheimer hastalığından sonra en sık rastlanılan ikinci hastalıktır. Genel nüfusta binde 2-3, 55 yaş üzerinde ise %1 civarındadır. Seksenli yaşlarda sıklığı %3-4’e kadar çıkabilir. Hastalığın başlangıç yaşı ortalama 50-60 yaş aralığında olmakla birlikte genç yaşlarda da başlayabilir. Tüm hastaların %5'inde hastalık 40 yaşından önce başlar. Bu durumda genç başlangıçlı, 20 yaşın altında başlayan hastalarda ise jüvenil Parkinson hastalığından söz edilir.

Parkinson belirtileri nelerdir?
Parkinson sendromunu oluşturan semptomlar, hareketin başlamasında güçlük, hareketin yavaşlaması ya da hiç yapamama hali, kaslarda hareket esnasında oluşan sertleşme esneklik kaybı, bazen eşlik eden postüral dengesizliktir. Donmalar yani hareketin ya da konuşmanın durması da belirtiler arasındadır ve tipik olarak yürümenin durmasına yol açacak şekilde alt ekstremiteler de görülür. Bazı hastalarda ses kısılması ve konuşmanın durması da olasıdır. 

Parkinson hastalığı teşhisi koyabilmek için bu bulgulardan mutlaka hareketlerde yavaşlamanın yani bradikinezinin olması gerekir. Buna ek olarak istirahat tremoru veya kaslarda sertleşmenin bulunması Parkinson hastalığının tanısını koydurur. Hastalık hemen her zaman asimetrik olarak, vücudun bir yarısında başlar. İlk belirtiler sıklıkla bir ekstremitede istirahat tremoru, bir elin özellikle ince hareketlerde beceriksizleşmesi, tutuklaşması, yavaşlaması ya da tüm hareketlerin, özellikle yürümenin yavaşlaması, vücudun öne doğru eğilmesi şeklindedir.

Bu belirtiler kural olarak sinsi başlayıp yavaş ilerlerler, zamanla hastalık vücudun diğer yarısına da geçer. Hastalar spontan olarak ya da sorulduğunda yazılarının değişip küçüldüğünü, düğme iliklemek ya da açmak gibi ince işlerde zorluk çektiklerini, gece yatakta dönmenin, yerlerinden kalkmanın güçleştiğini, hareketlerinin ve yürümelerinin yavaşladığını, ayaklarını sürterek yürüdüklerini, harekete başlamada güçlük çektiklerini buna karşın kaba kas kuvveti gerektiren işlerde güçsüzlük fark etmediklerini söylerler.

Terleme, tükürük salınımı ve derinin yağlanması artabilir, hastalığın başlangıcında omuz, sırt, ekstremite ağrıları olabilir. Omuz ağrısı başlangıç bulgusu olarak oldukça sıktır, bu tip hastaların teşhisi ağrıya odaklanıldığı için gecikebilir. Hasta yakınları yüzün donuklaştığını, sesin hafif çıktığını ve konuşmanın anlaşılmasının güçleştiğini bildirebilirler. Bazı hastaların ilk belirtileri arasında derin uykuda bağırma ya da tekme atma gibi hareketlerdir. Kabızlık, bağırsak hareketlerinin yavaşlamasına bağlı olarak oluşur. Yutkunmada zorluklar görülebilir. Hastalığa bağlı olarak kişinin duygu durumunda dalgalanmalar oluşabilir. Depresyon görülebilir.

Parkinson tedavisi
Parkinson hastalığının semptomatik tedavisindeki ana yaklaşım azalmış dopaminerjik geçişi arttırmaya yönelik bir yerine koyma tedavisidir. Bazı ilaçlar beyin tarafından dopamine dönüştürülmekte, bazıları ise dopamin benzeri etki yaratmaktadır. Bu ilaçlar Parkinson hastalığının yol açtığı sorunları geciktirmekte, özellikle başlangıç aşamasındaki hastalığın neden olduğu problemleri hafifletmektedir. Bu tedavinin kullanılmaya başlamasıyla hastaların prognozu anlamlı olarak düzelmiş ve ortalama yaşam beklentileri uzamıştır.

Son yıllarda Parkinson hastalığının cerrahi tedavisi de tekrar güncellik kazanmıştır. Beynin belirli bölgelerinin yüksek frekanslı ses dalgalarıyla yakılması ya da hedef bölgelere yerleştirilen derin elektrotlar vasıtasıyla uygulanan yüksek frekanslı elektrik uyarılarıyla (derin beyin stimülasyonu) bu bölgedeki anormal aktivitenin değiştirilmesi hedeflenmektedir.

Parkinson tedavisinde fizik tedavi ve rehabilitasyon
Parkinson tedavisinde rehabilitasyon egzersizleri, ilaç ve cerrahi tedavilerin tamamlayıcı bileşenidir. Bu egzersizlerin hedefi fonksiyonel beceriyi arttırmak ve hastalığa bağlı ikincil komplikasyonlardan korumaktır. İnsanlar tarafından algılanan esenlik duygusu olarak tanımlanan yaşam kalitesi, Parkinson hastalığı gibi kronik hastalıklarda önem kazanan bir tanımlamadır. Hastanın güç koordinasyon, denge dayanıklılık ve günlük yaşam aktivitelerindeki becerisini korumak ve artırmak üzere kişiye özel planlanan fizyoterapi programları, genel anlamda hastaların yaşam kalitesini artırır.

Uzun yıllar Parkinson hastalığında fizyoterapinin şüpheli ve kısa süreli bir etkisi olduğu düşünülmüştür. Yakın zamanda egzersize bağlı beyindeki sinir dokularında plastik değişimler oluştuğu saptanmış ve egzersiz tedavilerinin önemi artmıştır.  Egzersizler beyinde hem bağlantıları güçlendirir, hem sinir iletisini arttırır. Böylece egzersizin, hastaların kullanması gereken dopaminerjik ilaç dozlarının bile daha düşük kalmasını sağlayabileceği konuşulmaktadır.

Egzersiz, Parkinson hastalarında sık görülen kaygı ve depresyonun tedavisinde de oldukça etkilidir. Parkinson hastalarında klasik fizyatrik tedavi, aerobik egzersizler, esneklik, kas güçlendirme, koordinasyon ve denge, postur egzersizleri, atlama, yürüme bandı egzersizleri, uğraşı terapisi, dans ve ritim tedavisi gibi egzersizler içerir.

Son zamanlarda MIRT tekniğinden yani aerobik, motor-bilişsel ve yoğun bir rehabilitasyon tedavisinden ve duyu bütünlüğü terapilerinden, sanal gerçeklik oyunları ve bio-feedback, robotik fizik tedavi programları ve konvansiyonel olmayan tedaviler (örn: dans, dövüş sanatları) gibi yenilikçi teknikler ile hastalarda daha işlevsel sonuçlar alındığı saptanmıştır. Bu programlar pratik ve öğrenme hedefli olmalı, hastanın durumuna özel yoğunluk, özgünlük ve karmaşıklıkta seçilmelidir. 

Parkinson hastaları için bireysel hastaların, bireysel özelliklerine uygun egzersizlerden seçilerek çizilen bir tedavi planlaması, hastaların ilaç kullanım miktarı ve günlük yaşam kalitesi üzerinde olumlu etkilere sahiptir.

Prof. Dr. Z. Betül Yalçıner
Bayındır İçerenköy Hastanesi ve Bayındır Levent Tıp Merkezi Nöroloji Bölüm Başkanı


Uzm. Dr. M. Pınar Dönmez
Bayındır İçerenköy Hastanesi ve Bayındır Levent Tıp Merkezi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı

11.04.2019




loading
x

Randevu Al

* listenenler dışındaki tarih ve saate randevu almak istiyorsanız lütfen 0850 911 0 911 numaralı çağrı merkezimiz ile iletişime geçebilirsiniz

Verdiğim kişisel veri ve iletişim bilgilerimin, Bayek Tedavi Sağlık Hizmetleri ve İşletmeciliği A.Ş., Penta Sağlık Hizmetleri A.Ş., Bayek Ağız ve Diş Sağlığı Hizmetleri ve İşletmeciliği A.Ş. (hepsi birlikte Bayındır Sağlık Grubu olarak anılacaktır) tarafından, 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında Aydınlatma Metninde belirtilen amaç ve bağlı amaçlar dahilinde işlenmesine ve aktarılmasına muvafakatettiğimi beyan, kabul ve taahhüt ederim.

Bayek Tedavi Sağlık Hizmetleri ve İşletmeciliği A.Ş., Penta Sağlık Hizmetleri A.Ş., Bayek Ağız ve Diş Sağlığı Hizmetleri ve İşletmeciliği A.Ş. (hepsi birlikte Bayındır Sağlık Grubu olarak anılacaktır) tarafından her türlü bilgilendirme, etkinlik, duyuru, anket, tanıtım, açılış, davet vb. hatırlatmaları ile diğer sair iletişim çalışmaları kapsamında tarafıma ticari elektronik ileti (arama, SMS, e-posta vb.) gönderilmesini kabul ediyorum.

Lütfen Üstteki Kutucuğu işaretleyiniz!

Hastanemizde kaydınız var ise direkt randevu alabilmek için tıklayınız