Yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyen kronik hastalıkların ilerlemesini önlemek, semptomlarını ve komplikasyonlarını en hafif düzeyde tutmak için hastalığa uygun beslenme planı uygulamak büyük önem taşıyor.

Kronik hastalık nedir?

Dünya Sağlık Örgütü (WHO), kronik hastalığı uzun süreli ve yavaş ilerleme gösteren hastalıklar olarak tanımlıyor. Kronik hastalıklar bulaşmayan, iyileşme göstermeyen ve tam olarak tedavi edilemeyen uzamış hastalık durumlarıdır.

Kronik hastalık çeşitleri nelerdir?

Dünya genelindeki toplumların çoğunda en sık görülen, hastaların günlük yaşamını ve yaşam kalitesini olumsuz etkileyen kronik hastalıkların başında:


Kronik hastalıklar hem mortalite hem morbidite yönünden önemli hastalıklardır. Kronik hastalıkların ortaya çıkardığı olumsuzluklara rağmen kişilerin yaşam kalitelerini sürdürebilmeleri için düzenli ilaç kullanımı, kaliteli uyku, stresten uzak durma gibi birçok uygulamayı bir arada yerine getirmesi gerekir. Beslenme düzeninin planlanması da bu uygulamaların başında yer alır.

Kronik hastalıklarda beslenme nasıl olmalıdır?

Zamanla gelişen ve yaşam kalitesini olumsuz etkileyen kronik hastalıkların ilerlemesini önlemek, semptomlarını, komplikasyonlarını en hafif düzeyde tutmak için kişinin hastalığına uygun beslenme planı hazırlanmalıdır. Bu beslenme tedavisi uygulanırken amaç hastanın medikal tedavi sürecini desteklemek ile beraber ihtiyacı olan besin ögelerinin eksiksiz almasını sağlamak ve hastanın hayat kalitesini artırmaktır.

Kronik hastalıklarda beslenme ilkeleri farklılık göstermekle birlikte, ortak yönleri de bulunur. Bunlar yeterli, dengeli ve sürdürülebilir bir diyet yaklaşımı, yeterli su tüketimi, alkol ve sigara tüketiminden uzak durmaktır.

Kalp damar hastalıklarında beslenme

Kalp damar hastalıklarının önlenmesinde sağlıklı beslenme alışkanlıkları çocukluk çağı itibariyle kazandırılmalıdır. Kalp damar hastalıklarının beslenme tedavisinde:

  • Toplam yağ miktarı azaltılmalıdır.
  • Yemeklerde hayvansal yağ tüketimi yerine bitkisel yağlar tercih edilmelidir.
  • Pişirme yöntemi olarak yağda kızartma yerine ızgara, fırında, haşlama ve sote tercih edilmelidir.
  • Enerjinin basit şekerden gelen oranı azaltılmalıdır.
  • Diyet içeriğinde meyveler, sebzeler, tam tahıl ürünleri, derisiz kanatlı hayvan eti, görünür yağlarından ayrılmış kırmızı et, balık ve az yağlı süt ürünleri tercih edilmelidir.
  • Posadan zengin besinlerin kolesterolü düşürücü etkisinden kaynaklı haftada 2 kez kurubaklagil tüketilmelidir.


Kanser tedavisi döneminde nasıl beslenilmelidir?

Sağlıklı beslenmenin kansere karşı koruyucu etkisi bilinmektedir. Kanser tedavisi sırasında beslenme de bir o kadar önem arz eder. Öncelikle hastanın beslenme durumu saptanır daha sonra hastada görülen semptomlara, yan etkilere, ihitiyaçlarına yönelik ve hastanın tedavisiyle uyumlu beslenme planı yapılır. Bu beslenme planında genel olarak:

  • İlaç etkileşimleri,
  • Gıda hijyeni,
  • Enerji ve protein gereksinimi göz önünde bulundurulur.


Alınan tedaviye göre beslenme planı farklılık gösterebilir. Kanser hastalarında sık görülen kaşeksi durumunu önlemek veya iyileştirmek adına beslenmeyi destekleyici enteral solüsyonlar sağlık profesyonelleri önerisi ile kullanılabilir. Eğer hasta kemoterapi tedavisi alıyorsa:

  • Etkileşim gösterebileceğinden dolayı nar, kivi, greyfurt, böğürtlen ve bunları içeren gıda maddelerini tüketmemelidir.
  • Kaliteli bir protein kaynağı olması sebebiyle her gün mutlaka tam pişmiş yumurta tüketmelidir.
  • Gıda kaynaklı enfeksiyonlardan korunmak için açıkta satılan süt ürünleri yerine pastorize süt ürünlerini tercih etmelidir.
  • Sakatatlar ve şarküteri ürünlerinden uzak durmalıdır.
  • Et ürünleri iyi pişmiş olarak tüketmelidir.
  • Alternatif tıp ürünlerinden kaçınılmalıdır.

(Detaylı bilgi için Kemoterapi Alan Hastaların El Kitabını inceleyebilirsiniz.)

Diyabette beslenme tedavisi

Dünya üzerinde 1.7 milyar diyabet hastası bulunmaktadır. Diyabetli bireyler ilaç tedavisi yanında mutlaka beslenme düzenlerine dikkat etmelidir. Bu düzen bireyin vücut ağırlığına uygun enerji ve bu enerjinin karbonhidrat, yağ ve protein dengesi gözetilerek yapılmalıdır.

Öğün sayısı ve sıklığı kan şekerinin düzenlenmesi açısından etkilidir, değişkenlik göstermekle birlikte ara öğünler eklenmelidir. Karbonhidrat alımının kan şekeri üzerine büyük bir etkisi vardır. Bu sebeple basit karbonhidratlar yerine kompleks karbonhidratlar tercih edilmelidir. Örneğin beyaz ekmek tüketimi yerine esmer ekmek grubundan tam buğday, tam tahıl veya çavdar ekmeklerini; pirinç pilavı yerine bulgur, karabuğday gibi tahıl ürünlerini tercih etmek, glisemik yanıtı düşük olması, emilim ve sinidirimi yavaş olmasından kaynaklı kan şekeri üzerine olumlu etkiler yaratacaktır.

Protein, insulin salınımını baskıladığından günlük kilogram başına 0.8-1 gram protein tüketimi önerilmektedir. Ayrıca antioksidan maddelerin insulin üzerine etkilerinden dolayı E ve C vitamini, çinko içeren besinlerin tüketimi önerilmektedir.

Yüksek tansiyonda (hipertansiyon) beslenme nasıl olmalıdır?

Hipertansiyon hastalarının beden kitle indeksleri normalin üzerinde ise ideal ağırlığa inilmesi fayda sağlayacaktır. Beslenme tedavisinde:

  • Doymuş yağ miktarı azaltılmalıdır.
  • Bitkisel yağlar, bitkisel protein kaynakları ve omega 3 tercih edilmelidir.
  • İşlenmiş etlerden uzak durulmalıdır.
  • Günlük tuz tüketimi sınırlandırılmalıdır.
  • Fazla tuz içeren zeytin, turşu, konserveler, tuzlu peynirler, salam, sosis, sucuk, pastırma, cipsler tüketilmemelidir.
  • Kalsiyum içeren süt ve yoğurt kan basıncını düşürücü etkisi sebebiyle diyette yer almalıdır.
  • Düşük potasyum, sodyum tutulumuna neden olabileceğinden dolayı, diyet aynı zamanda potasyum açısından da yeterli olmalıdır.


Kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH) ve beslenme ilişkisi

KOAH’ı olan bireylerde karbonhidratın fazla alınması, karbondioksit oluşumunu artıracağından sınırlı tutulmalıdır. Proteinin solunum üzerine olan olumlu etkilerinden kaynaklı yeterli alımı sağlanmalıdır. Bu hastalarda sıklıkla karşılaştığımız malnütrisyon durumunu önlemek için enerji alımını yüksek tutmak fayda sağlayacaktır.

Böbrek hastalıklarında beslenme

Böbrek hastalıklarının birçok çeşidi vardır ve hepsinin kendine özgü, spesifik beslenme tedavileri bulunmaktadır. Hastanın hastalık derecesine, diyaliz ihtiyacına ve komplikasyonlarına göre ihtiyaçları değişmektedir.

  • Ciddi böbrek hasarlarında sodyum, potasyum ve fosfor alımını kısıtlamak gerekebilir.
  • Kronik böbrek hastalarında B6 ve B12 vitaminlerinde azalma görülmektedir, diyet planı buna uygun şekilde diyetisyenler kontrolünde yapılmalıdır.
  • Böbrek hastalıklarında hastalığın seyri için yeterli enerji alımı sağlanmalıdır, hastaların durumuna göre değişmekle birlikte alınması gereken enerji miktarı kilogram başına 30-35 kalorinin altına düşmemelidir.
  • Protein alımı ise diyaliz durumuna göre değişkenlik gösterir.


Obezite ve beslenme tedavisi

Obezitenin tedavi sürecinde 6 aylık zaman diliminde %10 ağırlık kaybı sağlanması obezite kaynaklı sağlık sorunlarının önlenmesinde yarar sağlamaktadır. Obezitenin beslenme tedavisinde uygulanan diyet:

  • Karbonhidrat, yağ, protein, vitamin ve mineral açısından yeterli olmalıdır.
  • Hızlı kilo kayıpları yerine kalıcı kilo kayıpları hedeflenmelidir.
  • Öğünlerde besin çeşitliliğine önem verilmelidir.
  • Kompleks karbonhidratlar ve meyve, sebze tüketiminin artırılması diyetin posa içeriğini artıracağından, tokluk hissinin uzun sürmesini sağlayacaktır.
  • Diyetin enerjisinin çok düşük olması kalıcı bir fayda sağlamayacaktır, bu nedenle obezite tedavisinde sağlıklı beslenme sürdürülebilir olmalı ve birey bunu yaşam şekli haline getirmelidir.

Yukarıda en sık karşılaşılan kronik hastalıkların beslenme tedavisine kısaca değinilmiş olup, bu hastalıkların yanı sıra sindirim sistemi hastalıkları, kas iskelet sistemi hastalıkları, deri hastalıkları, alerjiler gibi pek çok hastalığın tedavisinde de beslenmenin önemi bulunmaktadır.

Kronik hastalıklarınıza yönelik tıbbi beslenme tedavisi almak için Beslenme ve Diyet Bölümümüze başvurabilirsiniz.

Dyt. Esma Nazlı Bulut
Bayındır Söğütözü Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü

06.06.2022




loading
x

Randevu Al

* listenenler dışındaki tarih ve saate randevu almak istiyorsanız lütfen 0850 911 0 911 numaralı çağrı merkezimiz ile iletişime geçebilirsiniz

Verdiğim kişisel veri ve iletişim bilgilerimin, Bayek Tedavi Sağlık Hizmetleri ve İşletmeciliği A.Ş., Penta Sağlık Hizmetleri A.Ş., Bayek Ağız ve Diş Sağlığı Hizmetleri ve İşletmeciliği A.Ş. (hepsi birlikte Bayındır Sağlık Grubu olarak anılacaktır) tarafından, 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında Aydınlatma Metninde belirtilen amaç ve bağlı amaçlar dahilinde işlenmesine ve aktarılmasına muvafakatettiğimi beyan, kabul ve taahhüt ederim.

Bayek Tedavi Sağlık Hizmetleri ve İşletmeciliği A.Ş., Penta Sağlık Hizmetleri A.Ş., Bayek Ağız ve Diş Sağlığı Hizmetleri ve İşletmeciliği A.Ş. (hepsi birlikte Bayındır Sağlık Grubu olarak anılacaktır) tarafından her türlü bilgilendirme, etkinlik, duyuru, anket, tanıtım, açılış, davet vb. hatırlatmaları ile diğer sair iletişim çalışmaları kapsamında tarafıma ticari elektronik ileti (arama, SMS, e-posta vb.) gönderilmesini kabul ediyorum.

Lütfen Üstteki Kutucuğu işaretleyiniz!

Hastanemizde kaydınız var ise direkt randevu alabilmek için tıklayınız