Omurga, omur denilen 33 kemikten oluşan, baş ile bacaklar arası bağlantıyı oluşturan ve vücudumuzu ayakta tutma işlevi gören bir yapıdır. Skolyoz (omurga eğriliği), omurganın sağa ya da sola doğru, aynı zamanda kendi ekseninde 10 dereceden fazla yer değiştirmesine denir. Bu nedenle skolyoz hastalığında üç boyutlu bir deformiteden söz etmek mümkündür.

Skolyoz neden olur?

Skolyoz hastalığı olan hastaların çoğunluğunda, hastalığa sebep olacak bir faktör bulunamamaktadır. Skolyoz gelişiminde rol aldığı düşünülen bazı unsurlar arasında:

  • Bazı hormonal değişiklikler
  • Vitamin ve mineral eksiklikleri
  • Anne karnında geçirilen enfeksiyonlar, annenin kronik hastalıkları, alkol ve bazı ilaçların kullanımı
  • Kas ve sinir sistemi hastalıkları 
  • Genetik faktörlerin olduğu düşünülmektedir.


Skolyoz türleri
 

  • İdiopatik skolyoz: En yaygın skolyoz türüdür ve kesin nedeni bilinmemektedir. Genetik yatkınlık, hormonal faktörler ve çevresel etkenlerin bir kombinasyonunun rol oynadığı düşünülmektedir.
  • Konjenital skolyoz: Doğumda mevcut olan omurga anomalileri veya kusurlarından kaynaklanır. Embriyonal dönemdeki gelişim hataları, omurganın normal şekilde oluşmasını engeller.
  • Nöromusküler skolyoz: Kas zayıflığına veya kontrol bozukluğuna bağlı olarak omurganın eğrildiği durumdur. Bu, omurilik yaralanmaları, serebral palsi, kas distrofisi gibi nörolojik veya kas-iskelet sistemi hastalıklarından da kaynaklanabilir.
  • Travmatik skolyoz: Omurgaya yapılan ciddi bir travma sonucunda ortaya çıkabilir. Kaza, yaralanma veya cerrahi müdahale sonrasında omurga eğrileri oluşabilir.
  • Romatoid artrit veya diğer eklem hastalıkları: Bazı eklem hastalıkları, omurganın şeklini ve yapısını etkileyebilir. Bu durum, omurgada eğriliklere neden olabilir.
  • Postüral skolyoz: Uzun süreli yanlış duruş veya yetersiz duruş pozisyonları sonucunda ortaya çıkabilir. Yanlış oturma veya düzensiz bir duruş, omurgayı etkileyerek eğrilmelere neden olabilir.


Bu faktörlerin yanı sıra hormonal değişiklikler, büyüme hızı, omurga kaslarının dengesizliği gibi diğer çevresel ve fizyolojik faktörler de skolyoz gelişimine katkıda bulunabilir.

Skolyoz başlangıcı ise genellikle çocukluk veya ergenlik dönemine denk gelir. Ancak başlangıcı kesin olarak belirlemek zor olabilir çünkü eğrilik genellikle yavaşça ilerleyen bir süreçtir. Skolyozun başlangıcı aşağıdaki faktörlerle ilişkili olabilir:

  • Büyüme dönemi: Skolyoz genellikle büyüme hızının en hızlı olduğu dönemlerde ortaya çıkar. Çocuklarda genellikle 10-18 yaş arasında, ergenlik döneminde görülür ve hızlı büyüme dönemlerinde omurgadaki dengesizlikler skolyoza yol açabilir.
  • Genetik faktörler: Genetik yatkınlığın skolyoz gelişiminde rol oynadığı düşünülmektedir. Ailesinde skolyoz öyküsü olan bireylerde skolyoz riski daha yüksektir.
  • Cinsiyet: Skolyoz, kadın cinsiyette erkeklere göre daha sık görülür ve skolyoz gelişme olasılığı daha yüksektir. Bunun nedeni tam olarak bilinmese de, hormonal ve büyüme faktörlerinin rol oynadığı düşünülmektedir.
  • Omurga anomalisinin varlığı: Bazı skolyoz vakaları, doğuştan gelen omurga anomalileriyle ilişkilidir. Konjenital skolyoz olarak adlandırılan bu durum, omurganın gelişimi sırasında meydana gelen anormalliklerden kaynaklanır.
  • Nörolojik veya kas-iskelet sistemi sorunları: Skolyoz, bazı nörolojik veya kas-iskelet sistemi hastalıklarıyla ilişkili olabilir. Örneğin, serebral palsi, kas distrofisi, omurilik yaralanmaları gibi durumlar skolyoz gelişimine katkıda bulunabilir.


Skolyoz dereceleri

Omurga eğriliğinin derecesi Cobb yöntemi ile ölçülür. Buna göre deformitenin en belirgin olduğu üst ve alt omurdan çekilen çizgilerin oluşturduğu deformite açısı, skolyozun derecesini de belirler.

  • 10 derecenin altındaki eğrilikler, spinal asimetri olarak tariflenir. Ortada kişinin sağlığı üzerinde herhangi bir sıkıntı yaratan bir durum yoktur. Tedavi gerektirmez. Hastanın yaşına göre belirli aralıklarla takip edilmesi gerekebilir.
  • 20-40 derece arası eğrilikler, orta derecede skolyoz olarak tarif edilebilir. Yakın aralıklarla takip, korse tedavisi ve fizik tedavi tedavide uygulanır.
  • 40 dereceden fazla eğrilikler, cerrahi tedavinin gerekli olabileceği eğriliklerdir.


Skolyoz belirtileri nelerdir?

Skolyozun belirtileri kişiden kişiye değişebilir ve belirtiler genellikle eğrilik derecesine, hastanın yaşı ve omurganın etkilendiği bölgeye bağlı olarak farklılık gösterebilir. Skolyozun yaygın belirtilerinden bazıları şunlardır:

  • Omurgada görülen yan eğrilik: Skolyozda omurga yana doğru eğrilebilir. Omurga, "S" veya "C" şeklinde görünebilir. Eğrilik ilerledikçe belirginleşebilir. Bel omurlarında görülen bir skolyoz çeşidi olan lomber skolyoz buna örnektir.
  • Asimetrik belirtiler: Omurga eğrildikçe bir omuz diğerinden daha yüksek veya daha belirgin hale gelebilir. Omuzlar arasında veya bel bölgesinde simetri bozulması görülebilir.
  • Belirgin kaburga çıkıntıları: Skolyoz ilerledikçe, kaburgaların bir tarafı daha belirgin hale gelebilir. Bu, sırtta veya göğüste asimetri oluşturabilir.
  • Omurga bölgesinde ağrı veya rahatsızlık: Skolyoz bazen sırt veya bel bölgesinde ağrıya veya rahatsızlığa neden olabilir. Skolyoz ağrısı özellikle uzun süre ayakta durma veya oturma gibi aktiviteler sonrasında ağrı artabilir.
  • Omurga hareketlerinde sınırlama: Skolyoz, omurganın doğal hareket aralığını kısıtlayabilir. Bazı durumlarda, omurganın hareket etmesi veya bükülmesi zor olabilir.
  • Omurga şeklindeki değişiklikler: Skolyoz ilerledikçe, omurga şeklinde belirgin değişiklikler olabilir. Bu değişiklikler, sırtta çıkıntılar veya eğrilikler şeklinde görülebilir.
  • Omuz veya kalça düzeyinde simetri kaybı: Skolyoz ilerledikçe, omuz veya kalça hizası bozulabilir. Bir kalça veya omuz diğerinden daha yüksek veya daha alçak görünebilir.


Skolyozun belirtileri ve şiddeti kişiden kişiye değişebilir. Bazı insanlar hafif bir eğrilikle yaşarken, diğerleri daha belirgin bir eğrilikle karşılaşabilir. Belirtiler arasında omuzların veya kalçaların asimetrik görünümü, sırtta veya belde belirgin bir eğrilik, omurga çevresindeki kaslarda asimetri, sırt ağrısı veya sırtta yorgunluk sayılabilir.

Skolyoz için hangi doktora gidilir?

Skolyoz tedavisi için genellikle ortopedi uzmanına başvurmanız önerilir. Ortopedi uzmanları, kemikler, eklemler, kaslar ve omurga gibi kas-iskelet sistemi sorunlarıyla ilgilenen uzmanlardır. Skolyozun tanısını koymak, eğrilik derecesini değerlendirmek ve uygun tedavi seçeneklerini önermek için ortopedi uzmanlarına danışabilirsiniz.

Skolyoz tedavisinde genellikle multidisipliner bir yaklaşım benimsenir. Ortopedi uzmanı uygun tedavi seçeneklerini sunar ve gerektiğinde fizik tedavi ve rehabilitasyon uzmanları ile fizyoterapistlere yönlendirme yapabilir.

Skolyoz tedavisi nedir?

Skolyoz tedavisi, eğrilik derecesine, yaşa, büyüme potansiyeline ve belirtilere bağlı olarak değişir. Hafif skolyoz vakalarında tedavi gerekmeyebilir, sadece düzenli takip yeterli olabilir. Daha ciddi vakalarda ise korse kullanımı, fizik tedavi egzersizleri veya cerrahi müdahale gibi tedavi seçenekleri değerlendirilir.

Skolyozun tedavisi, hastanın yaşına, eğrilik derecesine, omurganın etkilendiği bölgeye, belirtilerin şiddetine ve büyüme potansiyeline bağlı olarak değişebilir. Hastanın bireysel durumuna ve ihtiyaçlarına göre planlanması gereken skolyoz tedavisi, hastanın yaşam kalitesini iyileştirmeyi, omurga eğriliğini kontrol altında tutmayı ve ilerlemesini önlemeyi hedefler.

  • Gözlem: Hafif skolyoz vakalarında, doktor hastayı düzenli olarak takip ederek eğrilik derecesinin ilerleyip ilerlemediğini gözlemleyebilir. Belirli aralıklarla röntgen çekilerek durum izlenir.
     
  • Korse tedavisi: Skolyoz korsesi, eğriliğin ilerlemesini engellemek amacıyla, genellikle içerinden giyilen ve kişiye özel üretilen bir yardımcıdır. Kullanıma başlanıldığı zamana göre değişmekle birlikte, yıllar boyunca kullanılması gerekebilir. Birçok çeşidi olmakla birlikte, en sık kullanılan korse tipi Boston korsesi (TLSO) denilen, genellikle kalça hizasından başlayıp göğüs bölgesine kadar vücudu saran tipidir. Çocukluk ve ergenlik döneminde, 20-45 derece arası eğriliklerde skolyoz korsesi tercih edilebilir. Erişkinlik döneminde kullanılması önerilmez. Gün içinde kullanım süresine dair farklı yorumlarda olsa da, uygun süre günde 23 saat çıkarmadan korse takmaktır. Korse çıkarıldıktan 24 saat sonra, eğrilik eski haline döner.
     
  • Fizik tedavi ve egzersiz: Fizik tedavi, skolyoz tedavisinin tüm aşamalarında uygulanabilir. Eğriliğin 20 derecenin altında olduğu basit vakalarda tek başına ilerlemeyi durdurmada etkiliyken, 20 derecenin üzerinde korse kullanımı ile ve 40 derece üzerindeki eğriliklerde ameliyat sonrası dönemde de yardımcı tedavi olarak kullanılabilir. Skolyoza özel rehabiltasyon programlarında, 3 boyutlu yaklaşım içeren Schroth yöntemi ile bozulmuş vücut dengesi yeniden düzenlenmeye çalışılır. Germe, kolların ve gövdenin uygun pozisyonlanması ve kasların kuvvetlendirilmesi egzersizleri uygulanır. Solunum tekniklerine yönelik egzersizler de içerilir.
     
  • Cerrahi müdahale: Skolyoz ameliyatı, 40-50 derece gibi ileri eğriliklerde, fizik tedavi ile korse tedavisine rağmen ilerleme gösteren eğriliklerde düşünülür. Ameliyat için hastanın sosyokültürel ve psikolojik durumuna da bakmak gerekebilir. Ergenlik döneminde, özellikle idiopatik skolyozlarda sorun hemen her zaman kozmetiktir. Ancak bu eğrilik ilerleyen yaşlarda hastanın yaşam kalitesinde düşmeye yol açabilir, kalp akciğer sistemini etkileyebilir. Skolyoz ameliyatında arka ve ön olmak üzere iki yaklaşım tercih edilir. Daha sık gerekli olan arka (sırt) yaklaşımı sonrası omurda hareketleri bir miktar azalır. Ön yaklaşımda ise, bu sertlik daha az olmakla birlikte ameliyat sonrası korse kullanımı gerekir. Cerrahide hedef, ilerlemenin durdurulması, kozmetik problemlerin giderilmesi ve varsa ağrı ve nörolojik kayıpların ortadan kaldırılmasıdır. Doğru zamanda doğru ameliyatı yapmak ve deformiteyi düzeltirken omuriliği de korumak önemlidir. Skolyoz ameliyatı sırasında kullanılan görüntüleme cihazları ve sinir hasarını önlemeye yönelik özel aletlerle başarı oranları son derece yüksektir.


Uzm. Dr. İsmail Oytun
Bayındır Söğütözü Hastanesi ve Bayındır Kavaklıdere Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı

26.05.2023




loading
x

Randevu Al

* listenenler dışındaki tarih ve saate randevu almak istiyorsanız lütfen 0850 911 0 911 numaralı çağrı merkezimiz ile iletişime geçebilirsiniz

Verdiğim kişisel veri ve iletişim bilgilerimin, Bayek Tedavi Sağlık Hizmetleri ve İşletmeciliği A.Ş., Penta Sağlık Hizmetleri A.Ş., Bayek Ağız ve Diş Sağlığı Hizmetleri ve İşletmeciliği A.Ş. (hepsi birlikte Bayındır Sağlık Grubu olarak anılacaktır) tarafından, 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında Aydınlatma Metninde belirtilen amaç ve bağlı amaçlar dahilinde işlenmesine ve aktarılmasına muvafakatettiğimi beyan, kabul ve taahhüt ederim.

Bayek Tedavi Sağlık Hizmetleri ve İşletmeciliği A.Ş., Penta Sağlık Hizmetleri A.Ş., Bayek Ağız ve Diş Sağlığı Hizmetleri ve İşletmeciliği A.Ş. (hepsi birlikte Bayındır Sağlık Grubu olarak anılacaktır) tarafından her türlü bilgilendirme, etkinlik, duyuru, anket, tanıtım, açılış, davet vb. hatırlatmaları ile diğer sair iletişim çalışmaları kapsamında tarafıma ticari elektronik ileti (arama, SMS, e-posta vb.) gönderilmesini kabul ediyorum.

Lütfen Üstteki Kutucuğu işaretleyiniz!

Hastanemizde kaydınız var ise direkt randevu alabilmek için tıklayınız