Hemoroit ya da halk arasındaki adıyla basur, anal kanalın normal yapısında bulunan ve dışkılamanın sürdürülmesinde işlevleri olduğu düşünülen toplardamar yastıkçıklarına verilen isim. Hemoroidal toplardamar ağları anal kanalın iç kısmında ve dış kısmında üçer grup halinde bulunuyor. Hemoroidal hastalık ise hemoroidal toplardamarların zaman içinde anormal genişleyip kırmızı ve mor torbalar (memeler) şeklinde dışarı sarkmasıdır. Bu torbalar bazen aşınıp, delinerek dışkılama sırasında sık sık parlak kırmızı renkte kanamaya neden olabiliyor. Bunun yanı sıra içindeki kanın pıhtılaşması sonucu şiddetli ağrı ve iltihaplanmalara da yol açabiliyor. Kısacası hemoroidal hastalık, makat bölgesindeki damarların genişlemesi yani varisi olarak açıklanıyor.

Hemoroidal hastalık neden ortaya çıkıyor?
En sık rastlanan nedeni dışkılama alışkanlıklarındaki yanlışlar, kronik kabızlık ve ıkınma. Ayrıca ishal, tuvalette fazla kalarak dışkılamaya çalışmak gibi durumlar da hastalık oluşumunda rol oynuyor. Gebelik, karın içinde sıvı birikmesi (asit) ve karın içi basıncını artıran olaylar da hemoroidal hastalığa neden olabiliyor. Ailesel yatkınlığın da önemli olduğu biliniyor. Kolit, proktit, enterit gibi bağırsak enfeksiyonları da sebepler arasında.

Baharatlı yiyecekler, aşırı çay ve kahve tüketimi, sigara içmek, kronik alkol kullanımı, uzun süre araba kullanmak, ağır işlerde çalışmak ve şişmanlık ise bilimsel olarak desteklenmeyen ancak halk arasında hastalığa neden olduğu düşünülen faktörler.

Hemoroit başka hastalığın belirtisi olabilir mi?
Özellikle karaciğer sirozu başta olmak üzere mide-barsak toplardamar sisteminde basınç artışına neden olan (portal hipertansiyon) çeşitli hastalıklarda anorektal bölgede oluşan varisler hemoroitlerle karıştırılabiliyor. Ayrıca kabızlık, anal bölgede ağrı, anal kanama gibi belirtiler anal apseler, anal fissür (çatlak), anal fistül gibi iyi huylu anal bölge hastalıklarının belirtisi olabileceği gibi, kronik inflamatuar bağırsak hastalıkları, kolon divertikülleri veya bağırsak kanserinin de belirtisi olabiliyor.

Hemoroidin belirtileri nelerdir?
İç hemoroitler genellikle ağrısız oluyor ve sadece dışkılama ile birlikte kanama görülüyor. Kanama dışkıya sıvanmış şekilde veya dışkılama sonrası damla damla olabiliyor. Hemoroit ilerledikçe, dış hemoroitlerde kanama ile birlikte memelerin ele gelmesi, ağrı, akıntı ve buna bağlı anüs çevresinde kaşıntı oluşabiliyor. Tedavi edilmeyen hemoroidal hastalık tromboz, enfeksiyon ve ülserasyon gibi komplikasyonlara yol açabiliyor. Hemoroit hastalığına ait belirtiler; kronik kolit hastalıkları (Crohn, ülseratif kolit vs.), kolon divertikülleri, kolon ve rektum kanseri gibi daha önemli hastalıkların belirtileri ile karıştığı için mutlaka öncelikle endoskopik tetkikler yapılması, rektum ve kolonun incelenmesi gerekiyor.

Hemoroit dört derecede sınıflanıyor 
İlk aşamada, hastalığın kesin tanısının konulması ve evresinin belirlenmesi gerekiyor. Birinci ve ikinci derece hemoroitlerde uygun diyet (meyve, sebze, lifli gıdalar ve bol su içmek), dışkı yumuşatıcı ilaçlar, ılık suda oturma banyosu ve istirahat genellikle yeterli oluyor. Eğer kanama devam ederse lastik bantla bağlama, sklerozan ilaç injeksiyonu (iğne ile kurutma), infrared ışık koagülasyonu gibi cerrahi dışı girişimler uygulanabiliyor. Ancak asıl sebep akut bir bağırsak enfeksiyonu veya ishalse, sadece antibiyotik ve ishal diyeti uygulaması bile yeterli olabiliyor.

Üçüncü derece hemoroitlerde duruma göre önce ilaç tedavisi ve konservatif yöntemler uygulanıyor. Çok az vakada cerrahi tedavi gerekiyor.

Dördüncü derece hemoroitte ise ilaç tedavisi ve konservatif yöntemlerle klinik belirtilerde rahatlama oluyor. Ancak çoğunda cerrahi tedavi gerekiyor. Cerrahiye engel varsa, öncelikle diyet ayarlanıyor, dışkılama alışkanlığı düzenleniyor, büyük abdest yumuşatıcıları, sıcak suda oturma banyoları, bölgesel ağrı kesici kremler ile konservatif yöntemlere devam ediliyor. Daha önce uygulanmış ve günümüz pratiğinde yaygın uygulanmayan kriyoterapi (dokuyu dondurmak), elektrokoagülasyon, lazer ile vaporizasyon veya hemoroidektomi gibi girişimlerde oluşan doku hasarı kontrol edilemiyor ve yara iyileşme süreci uzuyor. Bu nedenle bu yöntemleri önermiyoruz.

Cerrahi tedavi seçenekleri
Hemoroit semptomlarının konservatif yöntemlerle giderilemediği hastalarda, geniş sarkmış memelerin olması, memelerin üzerinde ülserasyonlar ve ölü dokuların bulunması veya tekrarlayan trombozlar olması durumunda cerrahi tedavi gerekiyor. Hemoroidal hastalık beraberinde anal fissür, fistül, deri katlantıları gibi cerrahi tedavi gerektiren lezyonların varlığında da cerrahi uygulanıyor. Ameliyat günübirlik veya bir gün yatırılarak, genel anestezi veya spinal anestezi ile yapılıyor.

Klasik cerrahi teknik: Hemoroit memelerinin üzerinden çok az deri ve mukoza ile birlikte varisleşmiş toplardamar pakesi çıkarılıyor ve yara dudakları eriyebilir bir dikiş ile kapatılıyor.

Stapler hemoroidopeksi: Hemoroit Stapleri denilen tek kullanımlık bir alet ile aşağı rektumdan 2 cm eninde çepeçevre mukozanın çıkarılması ve otomatik olarak zımba sütürlerin konması şeklinde yapılıyor. Bu yöntemde ameliyat sonrası ağrı daha az oluyor ve hasta kısa sürede işine dönebiliyor.

İyileşme süreci
Ameliyat sonrası hastalara liften zengin gıdalar almaları, bol su içmeleri, dışkı yumuşatıcı ilaçlar ile ıkınmadan dışkılama ve sıcak suda oturma banyoları, ağrı kesici kremler ile pansuman öneriliyor. Hemoroit ameliyatları teknik olarak kolay ve sonuçları yüz güldürücü oluyor. Çıkarılan pake sayısı ve genişliğine göre değişmekle birlikte tekrarlama olasılığı yüzde beşin altında. Hastalığın tekrarlamasının nedeni normalde bulunan üç adet ven pakesinin tamamının çıkarılmaması (bırakılan ven pakesinde hemoroit gelişmesi) veya o pakenin tam çıkarılmaması olabilir.

Korunmak mümkün
Hemoroit önlenebilir bir hastalıktır. Korunma yollarını ise şöyle sıralayabiliriz:
- Düzenli sağlıklı beslenme (lifli gıdalar, bol meyve-sebze ve bol sıvı almak)
- Tahriş yapıcı baharat, alkol, turşu gibi gıdalardan uzak durma
- Düzenli tuvalet alışkanlığı (Her sabah belirli saatte tuvalete gitmek)
- Fazla ıkınmama
- Ağır kaldırmama

01.09.2018




loading
x

Randevu Al

* listenenler dışındaki tarih ve saate randevu almak istiyorsanız lütfen 0850 911 0 911 numaralı çağrı merkezimiz ile iletişime geçebilirsiniz

Verdiğim kişisel veri ve iletişim bilgilerimin, Bayek Tedavi Sağlık Hizmetleri ve İşletmeciliği A.Ş., Penta Sağlık Hizmetleri A.Ş., Bayek Ağız ve Diş Sağlığı Hizmetleri ve İşletmeciliği A.Ş. (hepsi birlikte Bayındır Sağlık Grubu olarak anılacaktır) tarafından, 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında Aydınlatma Metninde belirtilen amaç ve bağlı amaçlar dahilinde işlenmesine ve aktarılmasına muvafakatettiğimi beyan, kabul ve taahhüt ederim.

Bayek Tedavi Sağlık Hizmetleri ve İşletmeciliği A.Ş., Penta Sağlık Hizmetleri A.Ş., Bayek Ağız ve Diş Sağlığı Hizmetleri ve İşletmeciliği A.Ş. (hepsi birlikte Bayındır Sağlık Grubu olarak anılacaktır) tarafından her türlü bilgilendirme, etkinlik, duyuru, anket, tanıtım, açılış, davet vb. hatırlatmaları ile diğer sair iletişim çalışmaları kapsamında tarafıma ticari elektronik ileti (arama, SMS, e-posta vb.) gönderilmesini kabul ediyorum.

Lütfen Üstteki Kutucuğu işaretleyiniz!

Hastanemizde kaydınız var ise direkt randevu alabilmek için tıklayınız