Günümüzde, tümörler başta olmak üzere, pek çok hastalığın kesin tanısı için patolojik inceleme gerekli ve zorunludur. Kanserin kesin tanısı patologlar tarafından konur.

Kanser, farklı etkenlere (Genetik, çevresel faktörler gibi) bağlı olarak vücudumuzdaki normal çalışan hücrelerin bir veya birkaçının kontrolünü kaybederek sonsuz çoğalması ve bunun sonucunda doku ve/veya organın işlevini yapamamasına neden olan hastalıktır. Sonsuz çoğalma kalibiyetine sahip bu hücrelerin diğer bir özelliği de kan ve lenf yolları ile başka organlara gidebilmesi (Metastaz), gittiği organda çoğalarak o organın da fonksiyonlarını etkileyebilmesidir.

Tümör, şişlik anlamında kullanılan bir terimdir. Tümörler iyi huylu (Selim/benign) veya kötü huylu (Habis/malign) şişlik olarak ayrılır. Kötü huylu tümörler, köken aldığı hücrelere göre farklı isimler alabilir. Kanser, epitel hücrelerinden kaynaklanan kötü huylu tümörler için kullanılır. Her insanın kanseri kendisine özgüdür. Çünkü her bir bireyin hücresel, kimyasal, hormonal yapıları az ya da çok birbirinden farklıdır. Bu yüzden kanser tedavisi yanıtları ve kanserin ilerleyişi de farklılık gösterir.

Kanser gelişimi ile ilgili birçok bilgi ve mekanizma bilinmesine rağmen, bilmediklerimiz daha çoktur. Bu nedenle günümüzde kanserin en etkili tedavisi, erken aşamada veya daha iyisi, öncül kanser lezyonlarının yakalanması ile mümkündür. Kadınlarda rahim ağzı (Serviks) kanseri, belirli bir yaş üzeri erkeklerde prostat kanseri gibi kanserler yıllık kontroller ile erken aşamada yakalanabilir. Yine ailesinde kanser hikayesi olanlar da yılda bir kere basit tetkikler, muayeneler ile erken kanser veya öncül kanser lezyonları aşamasında yakalanabilir.

Kesin tanıda patoloji zorunlu

Patoloji, hastalıklara yol açan nedenleri, bunların doku ve organları etkileme biçimlerini, hastalıklı doku ve organların özellikle morfolojik (biçimsel, görüntüsel) özelliklerini inceler. Bu anlamda patoloji, tıbbın temelini oluşturur. Patoloji, anatomi ve fizyolojide öğrenilen bilgilere, hastalıklı organların çıplak gözle veya mikroskop altındaki anormal görünüşlerini ekleyerek hastalıkların daha kolay anlaşılmasını sağlar. Günümüzde, tümörlerin tanısı başta olmak üzere, pek çok hastalığın kesin tanısı için patolojik inceleme gerekli ve zorunludur. Kanserin kesin tanısı patologlar tarafından konur.

Patolojik inceleme nasıl yapılır?

  • Kayıt: Patoloji laboratuvarına gelen doku örneği/örnekleri ve doktorun ilgili hasta ile ilgili bilgilerinin  olduğu ön tanılı patoloji istem kağıdı eşleştirilerek kayıt altına alınır. Patoloji rapor numarası verilir.
  • Makroskopik (çıplak gözle) inceleme: Doku örnekleri patolog tarafından çıplak gözle incelenerek boyut ve özellikleri kayıt altına alınır. Daha sonra dokular verilen kayıt numarası ile özel kasetlere konur ve aşağıda belirtilen işlemlerden geçer.
  • Tespit (fiksasyon): Tespit, dokuların o andaki görünümünün ısı, nem ve enzimlerin etkisiyle değişmesini, bozulmasını önlemek amacıyla yapılır. Uygun formalin solüsyonunda bekletilen dokular aylar-yıllar sonra bile histopatolojik olarak rahatlıkla değerlendirilebilir. Bu işlem dokuların büyüklüklerine bağlı olarak 2-24 saat zaman almaktadır.
  • Takip (doku işleme): Tespitten sonraki ilk aşama, dokudan suyun uzaklaştırılmasıdır (dehidratasyon). Burada amaç, bir dizi işlem ile dokunun sertleşmesini ve dolayısıyla dokuların kesilebilmesini sağlamaktır. Bu işlem genelde otomatik doku takip cihazları ile yapılır ve 12 saat sürer.
  • Bloklama: Tespit edilip, dehidrate haline getirilen dokular parafin bloklar içine gömülür. Bu, dokuların çok ince kesilebilmelerini mümkün kılmak için yapılan işlemdir.
  • Kesme: Parafin bloklar, mikrotom adını verdiğimiz özel kesici cihazlar ile 4-5 mikron kalınlığında kesilir. Kesitler lam adı verilen camlar üzerine alınır ve boyama işlemine geçilir.
  • Boyama: Hücrelerin mikroskop altında görünmelerini sağlayan işlem boyamadır. Sık olarak kullanılan boya hematoksilen (mavi) ve eosindir (kırmızı). Çoğu hastalığın kesin teşhisi için bu boyalar ile boyanmış preparatların değerlendirilmesi yeterli olur.
  • Mikroskopik inceleme: Boyalı hale getirilen lamların patolog tarafından mikroskop altında değerlendirilmesidir. Kanser ve doku kesin tanısı bu aşamada verilir. Patologlar, normal dokuların/ organların yapılarını iyi bildikleri için mikroskop altında anormal gelişmeleri, hücrelerin değişimlerini, çoğalmalarını, hastalıkların özel etkilerini tespit eder ve tanısını bu verilere dayandırarak verirler. Bazı durumlarda da yorumlarını eklerler.
  • Patoloji raporu: Bu raporda hasta bilgileri, patoloji rapor  numarası, klinik özet, gönderen klinik doktor ismi, dokuların alındığı yer,  alınış şekli, özelliği, tanısı ve gerekli durumlarda ilave notlar mevcuttur. Patoloji raporunda sadece kanser/ doku tanısı değil, aynı zamanda tedavisine yardımcı olacak ve ilerleyişindeki özellikleri  taşıyan veriler mevcuttur: tümörün tipi, derecesi, çoğalma hızı, damar ve siniri tutması, çevre doku ile ilişkileri, ne kadar büyüklüğe ulaştığı, ne kadar derine gittiği, cerrahi sınırların temiz olup olmaması, bağışıklık sistemin cevabı gibi... Hasta için hazırlanan bu patoloji raporları, hastanın doktoru için yazılmış olup mutlaka ilgili doktor tarafından değerlendirilmeli ve hastaya anlatılmalıdır.


Patoloji raporu ne zaman çıkar?

Bir doku örneğinin patoloji laboratuvarı tarafından teslim alınmasından, bir ‘biyopsi raporu’ düzenlenmesine kadar geçen süre çok değişkendir. Bu süreyi belirleyen faktörler arasında şunlar sayılabilir:

  • Örneğin niteliği (Kemikler daha uzun süre alır)
  • Hastalığın niteliği (Tanısı özel işlem gerektiren hastalıklar daha uzun süre alır.)


Bir raporun geç çıkmasının nedeninin ihmal olduğu düşünülmemelidir. Hiçbir patolog tam değerlendirme yapmadığı bir patoloji raporunu çıkarmak istemez. Patoloji laboratuvarında işlerin yoğunluğuna bağlı olarak tüm sitoloji ve biyopsi raporları en geç 3-5 gün içerisinde rapor edilebilmelidir. Bazı istisnai durumlar olabilir. Bunlar hastalığı, ayırıcı tanısına giren diğer hastalıklardan kesin ayırmak, hastalığın prognozu (gidiş süreci) ve de tedavi yöntemini belirlemek için yapılan özel boyama (immunohistokimya, hücre bloğu, moleküler çalışmalar) yöntemleridir. Hastadan alınan ve patoloji raporunda belirtilen sayılardaki örnekler patoloji laboratuvarlarında en az 20 yıl süre ile arşivlenir (blok, lam arşivi). Gerekli durumlarda tekrar incelemeye hazırdır.

Frozen section ve intraoperatif konsültasyon nedir?

Rutin histopatolojik işlemlerin sağlıklı yapılabilmesi için en az 10-15 saatlik bir süreye gereksinme vardır. Bazen hastada ameliyatın gidişini değiştirebilecek bir durumla karşılaşıldığında, dakikalar içinde verilecek bir tanıya gereksinim duyulabilir. Hastanın anestezi alma süresini uzatmamak ve yeniden ameliyata alınmasına engel olmak için frozen section’a yani dondurarak kesme işlemine sıkça başvurulur. Bu işlem, 10-15 dakika sürer. Bu yöntemle hazırlanan kesitlerin değerlendirilmesi güçtür ve bu işlem ancak deneyimli patologlar tarafından yapılabilir.

Serviks kanseri erken tanınıyor

Romanyalı Dr. Aurel Babes tarafından 1927’de ilk kez bildirilen, 1950’lerde George Papanicolaou tarafından yaygınlaştırılan servikovaginal yayma yöntemiyle, rahim ağzından kendiliğinden dökülen hücrelerin morfolojik olarak incelenmesiyle, bir kanserin daha klinik bulgu vermeden yakalanabileceği ilk kez ve kesin olarak gösterilmiştir. Bu yöntemin uygulanması sayesinde, bugün kadınların serviks kanserinden ölmelerine seyrek rastlanmakta ve çoğu kanser daha oluşma aşamasındayken tam olarak çıkarılabilmektedir.

Her organ için ayrı deneyim

Gittikçe yaygınlaşmakta olan aspirasyon sitolojisi yöntemi ise ulaşabileceği doku ve organların hemen hemen sınırsız olmasıyla diğer bütün sitolojik yöntemlerden ayrılmaktadır. Bu yöntemle, dışarıdan elle hissedilebilen bütün organlardaki lezyonlara, anesteziye ve özel aletlere gerek duyulmadan, ince (dar çaplı) bir enjeksiyon iğnesiyle girilmekte ve aspire edilen hücreler lamlara yayılmaktadır. Derindeki organlara ise ultrason veya bilgisayarlı tomografi gibi görüntüleme yöntemleri eşliğinde girişimsel radyoloji tarafından girilebilmektedir.

Elde edilen hücrelerin değerlendirilmesinde, her organ için ayrı bir bilgi birikimine ve deneyime gereksinme vardır. Bu nedenle, yöntemin yaygınlaşmasının önündeki en büyük engel, bu konuda yetişmiş patolog sayısının azlığıdır. Bir sitolojik incelemenin sonucu değişik koşullarda değişik anlamlar taşıyabileceği için, bu yöntemi uygulamak isteyen klinik doktorlarının patolog ile yakın ilişkide olmaları zorunludur. Dünyada ve ülkemizde pek çok birimde, yüzeysel lezyonların aspirasyonu da patolog tarafından yapılmaktadır. Bu yolla, örneklerin daha iyi alınması, gerekirse aspirasyonun hemen tekrarlanabilmesi ve tanının hem daha çabuk hem daha doğru konulması mümkün olmaktadır.

Uzm Dr. Levent Albayrak
Bayındır Söğütözü Hastanesi Patoloji Uzmanı

18.05.2020




loading
x

Randevu Al

* listenenler dışındaki tarih ve saate randevu almak istiyorsanız lütfen 0850 911 0 911 numaralı çağrı merkezimiz ile iletişime geçebilirsiniz

Verdiğim kişisel veri ve iletişim bilgilerimin, Bayek Tedavi Sağlık Hizmetleri ve İşletmeciliği A.Ş., Penta Sağlık Hizmetleri A.Ş., Bayek Ağız ve Diş Sağlığı Hizmetleri ve İşletmeciliği A.Ş. (hepsi birlikte Bayındır Sağlık Grubu olarak anılacaktır) tarafından, 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında Aydınlatma Metninde belirtilen amaç ve bağlı amaçlar dahilinde işlenmesine ve aktarılmasına muvafakatettiğimi beyan, kabul ve taahhüt ederim.

Bayek Tedavi Sağlık Hizmetleri ve İşletmeciliği A.Ş., Penta Sağlık Hizmetleri A.Ş., Bayek Ağız ve Diş Sağlığı Hizmetleri ve İşletmeciliği A.Ş. (hepsi birlikte Bayındır Sağlık Grubu olarak anılacaktır) tarafından her türlü bilgilendirme, etkinlik, duyuru, anket, tanıtım, açılış, davet vb. hatırlatmaları ile diğer sair iletişim çalışmaları kapsamında tarafıma ticari elektronik ileti (arama, SMS, e-posta vb.) gönderilmesini kabul ediyorum.

Lütfen Üstteki Kutucuğu işaretleyiniz!

Hastanemizde kaydınız var ise direkt randevu alabilmek için tıklayınız