Uluslararası Diyabet Federasyonu'nun verilerine göre, dünyada 537 milyon yetişkin, diyabet hastalığına sahip ve bu sayı her geçen gün artıyor. Diyabet hastalarının yüzde 44’ü ise henüz hastalık tanısı almadığından, diyabetten ve tehlikeli komplikasyonlarından habersiz bir şekilde yaşamını sürdürüyor.

Diyabet nedir?

Diyabet hastalığı, pankreasın yeterli miktarda insülin üretememesi veya ürettiği insülinin vücut tarafından etkili bir şekilde kullanılamaması sonucunda ortaya çıkan, yüksek kan şekeri ile seyreden bir hastalıktır. İnsülin, kandaki şekerin hücrelere girmesini sağlayan bir hormondur. Diyabet hastalığı durumunda, kandaki şeker hücrelere giremez ve bu da kan şekeri seviyesinin yükselmesine neden olur.

Diyabet tipleri nelerdir?

Diyabet hastalarının %84,1'i (451 milyon) tip 2 diyabet, %13,7'si (71 milyon) tip 1 diyabet ve %2,2'si (12 milyon) hamilelikte ortaya çıkan diyabet (GDM) hastasıdır. Ülkemizde diyabet sıklığı TURDEP-II verilerine göre %13.7 yani en az 12 milyon kişi civarındadır.

Diyabet hastalığı 3 ana tipe ayrılır:

  • Tip 1 diyabet: Bağışıklık sisteminin kendi pankreasına saldırması sonucu oluşan (otoimmün) bir hastalıktır Sonuçta pankreasın insülin üreten hücrelerine zarar gördüğü için yeterli insülin üretilemez. Tip 1 diyabet, genellikle çocukluk veya gençlik döneminde görülür.
  • Tip 2 diyabet: En yaygın görülen diyabet türüdür. Obezite, hareketsiz yaşam tarzı, aile öyküsü ve bazı ilaçlar gibi risk faktörleri, tip 2 diyabet gelişme riskini artırmaktadır.
  • Gebelik (gestasyonel) diyabeti: Sadece gebelik döneminde ortaya çıkan şeker hastalığıdır. Doğum sonrası şeker düzeyi normale gelse de ileri yaşlarda diyabet gelişme riski artar.


Diyabetin nedenleri nelerdir?

Diyabet hastalığının oluşmasında, pankreasta insülin üreten hücrelerin hasar görmesine neden olan genetik nedenler ve çevresel faktörler rol oynar. Genetik nedenler sebebiyle bazı ailelerde diyabete daha sık rastlanır ve bu risk faktörünü değiştirmek mümkün değildir. Çevresel faktörler olarak viral enfeksiyonlar, 6 aydan önce inek sütü kullanılması ve vitamin D eksikliği gibi faktörleri sayabiliriz. Çevresel faktörler değiştirilebilir risk faktörleridir ve bu nedenle iyi bilinmeleri önemlidir.

Diyabet gelişimi için pek çok risk faktörü vardır. Risk faktörlerinin iyi tanınması diyabet tanısı konulması için geçen süreyi kısaltmak için çok önemlidir. Çünkü diyabeti olan her iki hastadan birisi henüz bunu bilmemektedir. Diyabetik risk faktörlerinin bazıları şunlardır:

  • Obezite
  • Hipertansiyon
  • Genetik faktörler
  • Sigara
  • Hareketsiz yaşam
  • Düşük doğum ağırlığı
  • İri bebek doğurma öyküsü
  • Polikistik over sendromu
  • Uykusuzluk


Obezite, insülin direncini artırarak diyabet riskini artırır. Diyabetik erişkinlerin yaklaşık %80’i fazla kilolu veya obezdir. Anne veya babasında diyabet olan bir kişide risk 2-3 kat artmaktadır. Hareketsiz yaşam tarzı, örneğin uzun süre televizyon seyretmenin diyabet riskini artırdığı bilimsel çalışmalarda gösterilmiştir. Sigara, karın yağlanmasını ve insülin direncini artırabilir. Günde 6 saatten az uyumak diyabet gelişimi için bir risk faktörüdür.

Son yıllarda diyabet sıklığının artışının en önemli nedenleri hareketsiz yaşam ve fast food beslenme şeklidir. Yiyeceğe kolay ulaşma ve bu yiyeceklerin (ve içeceklerin) genelde yüksek kalorili ve besinsel olarak kalitesiz olması büyük bir sorundur. Çocukların ekran başında geçirdikleri sürelerin artmasına paralel olarak artan obezite nedeniyle artık diyabet çocuklarımızı da tehdit eder hale gelmiştir. Modern yaşamla birlikte hayatımıza giren kimyasal maddeler yani bir diğer adıyla endokrin bozucular diyabet gelişme riskini artırmaktadır.

Diyabetin komplikasyonları nelerdir?

Diyabet sadece kan şekeri yüksekliği durumu değildir. Damar sistemine ciddi hasarlar verebildiği için tüm organları etkileyebilir. Diyabetin neden olduğu organ hasarları şunlardır:

  • Kalp ve damar hastalıkları: Diyabetli kişilerde kalp hastalığı ve inme riski yüksektir. Bu, diyabetin en ciddi ve en ölümcül komplikasyonlarından biridir.
  • Böbrek hastalığı: Diyabetik böbrek hastalığı, böbreklerin kandan atıkları filtreleme yeteneğini kaybetmesine neden olur. Diyabetik böbrek hastalığı, böbrek yetmezliğine ve diyaliz veya böbrek nakli ihtiyacına yol açabilir.
  • Göz hastalığı: Diyabetik retinopati, gözdeki sinirlerin ve damarların hasar görmesine neden olur. Diyabetik retinopati, görme kaybına veya körlüğe yol açabilir.
  • Sinir hasarı: Diyabetik nöropati, vücudun çeşitli bölgelerinde sinir hasarına neden olur. Diyabetik nöropati, ayaklarda ve bacaklarda uyuşma, karıncalanma ve ağrıya neden olabilir. Ayrıca cinsel işlev bozukluğu ve sindirim sorunlarına yol açabilir.
  • Diyabetik ayak: Diyabetik sinir hasarı ve kan dolaşımındaki bozulma, ayaklarda yara ve enfeksiyonlara yol açabilir. Diyabetik ayak, ayak ülserlerine, kangrene ve hatta organ kesilmesine kadar ilerleyebilir.
  • Cinsel işlev bozukluğu: Sertleşme sorunları ve cinsel isteksizliğe neden olabilir
  • Kronik karaciğer hastalığı
  • Safra kesesi hastalığı
  • Diş çürükleri
  • Kemik erimesi
  • Depresyon


Diyabet önlenebilir mi?

Diyabet hastalığının gelişimi önlenebilir veya yavaşlatılabilir. Burada ilaçlardan çok yaşam tarzında yapılacak kalıcı değişiklikler önemli rol oynar. Bu nedenle bir beslenme modelini benimseyip ömür boyu uygulamak, geçici süreyle yapılan fantastik isimli diyetlerden çok daha fazla yarar sağlayacaktır.

Akdeniz tipi beslenme, diyabet ve kalp sağlığı için bilimsel olarak ispat edilmiş en faydalı beslenme biçimlerindendir. Zeytinyağı, tam tahıllar, taze sebze ve meyveler, balık tüketimi oldukça faydalıdır. Beyaz ekmek gibi unlu gıdalar, paketlenmiş ve işlenmiş ürünler, tatlandırıcılı ve asitli içecekler özellikle uzak durmamız gereken besinlerdir.

Günlük düzenli olarak yapılacak aktiviteler kan şekerini düzenlemek için çok önemlidir. Her gün 30 dakika orta tempoda yapılacak yürüyüşler ve 10-15 dakikalık daha ağır egzersizler, insülin direncini azaltmakta faydalıdır. Diyabet gelişimini engellemek için ilaçlar da bulunmaktadır. 

Diyabet tedavisi

Diyabet tedavisi standart bir tedavi olmayıp her hastaya özgü olarak planlanmalıdır. Diyabet tedavisi, yaşam tarzı değişiklikleri ve ilaç tedavisinden oluşur. Diyabetli kişilerin diyet düzenlemeleri kısa süreli değil ömür boyu sürmelidir. Bu beslenme şekli ölçülü bir şekilde meyve, sebze, tam tahıllar ve yağsız protein gibi besinleri içermelidir. Yağ tüketiminde ise sadece zeytinyağı ve daha az miktarda tereyağı tercih edilmelidir. Şeker, şekerli ve tatlandırıcılı içeceklerden kaçınılmalıdır. Egzersiz de kan şekeri düzeylerini düşürmeye yardımcı olur. Diyabetli kişiler, haftada en az 150 dakika orta düzeyde veya 75 dakika şiddetli egzersiz yapmalıdır. Bazı diyabetli kişiler ise ilaç tedavisine ya da insülin tedavisine ihtiyaç duyar. Bu nedenle diyabetli hastaların, düzenli kan şekeri takipleri yapması, diyabet eğitimleri almaları ve doktor kontrolü altında olmaları gereklidir.

Prof. Dr. Ferit Kerim Küçükler
Bayındır İçerenköy Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı

14.11.2023




loading
x

Randevu Al

* listenenler dışındaki tarih ve saate randevu almak istiyorsanız lütfen 0850 911 0 911 numaralı çağrı merkezimiz ile iletişime geçebilirsiniz

Verdiğim kişisel veri ve iletişim bilgilerimin, Bayek Tedavi Sağlık Hizmetleri ve İşletmeciliği A.Ş., Penta Sağlık Hizmetleri A.Ş., Bayek Ağız ve Diş Sağlığı Hizmetleri ve İşletmeciliği A.Ş. (hepsi birlikte Bayındır Sağlık Grubu olarak anılacaktır) tarafından, 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında Aydınlatma Metninde belirtilen amaç ve bağlı amaçlar dahilinde işlenmesine ve aktarılmasına muvafakatettiğimi beyan, kabul ve taahhüt ederim.

Bayek Tedavi Sağlık Hizmetleri ve İşletmeciliği A.Ş., Penta Sağlık Hizmetleri A.Ş., Bayek Ağız ve Diş Sağlığı Hizmetleri ve İşletmeciliği A.Ş. (hepsi birlikte Bayındır Sağlık Grubu olarak anılacaktır) tarafından her türlü bilgilendirme, etkinlik, duyuru, anket, tanıtım, açılış, davet vb. hatırlatmaları ile diğer sair iletişim çalışmaları kapsamında tarafıma ticari elektronik ileti (arama, SMS, e-posta vb.) gönderilmesini kabul ediyorum.

Lütfen Üstteki Kutucuğu işaretleyiniz!

Hastanemizde kaydınız var ise direkt randevu alabilmek için tıklayınız